Çocuklarınızın Süt Dişlerini Atıyormusunuz? Kesinlikle Atmayın! Çünkü..

Çocuğunuzun çıkardığı ilk dişi bütün ebeveynler büyük bir özenle saklamaya çalışır. Bu geleneğin nasıl başladığı bilinmese de günümüzde de ebeveynler, çocuklarının çıkan ilk dişini saklamaya devam ederler.

Bazı ebeveynler ise çocuğun dişini saklamanın kötü şans getireceğine inanırlar. Ancak doktorların açıkladığı bir haberle, çocuklarının dişlerini saklayanların ne kadar haklı olduğu görüldü.

Aileler bunu gelenek olarak sürdürse de meğerse çocuğun dişinin saklanması ileride çocuğun hayatını kurtarabiliyormuş. 2003 yapında yapılan ve son günlerde tekrardan incelenmeye başlanan bir araştırmada, çocuğun saklanan ilk dişinin ileride çocuğun hayatını kurtarabileceğini gösterdi.

İlk dişte yer alan kök hücreler sayesinde, tedavisi ancak kök hücreyle mümkün olan hastalıklara çare bulunuyor. İlk kez 2003 yılında gündeme getirilen araştırma, geçtiğimiz aylarda Maryland Sağlık Bakanlığı’nca deneye tabi tutuldu. The Express yapılan deneyde ilk diş sayesinde kemik, yağ ve sinir hücreleri üretilebildiğini yazdı.

Çocuğunuzun ilk dişindeki kök hücreler sayesinde yine bir gün çocuğunuzun hayatını kurtarmanız mümkün. Ancak asıl önemli olan o dişin nasıl saklandığı. Dişi, bir bez parçasının veya kavanozun içinde saklamak maalesef yararlı olmuyor. Doktorların, dişteki kök hücreleri kullanabilmesi için dişi ‘taze’ halde saklanmış olması gerekiyor.

Günümüzde bazı ülkelerde, ebeveynlerin çocuklarının çıkan ilk dişlerini saklayabilecekleri merkezler var. Kimse çocuğunun hasta olmasını istemez. Ancak tedbiri elden bırakmamakta fayda var. İleride bu sayede çocuklarının hayatlarını kurtarabilirler.

National Dental Laboratory gibi ünlü kurumlar, hala konu üzerinde araştırma yapıyorlar. Böylelikle ileride insanların hayatlarını kurtarabilecekler.

Tıp alanındaki gelişmeler insanı hayrete düşürüyor. Birkaç yıl önce yapılması imkânsız olan şeyler, birkaç yıl sonra hemen her yerde uygulanmaya başlayabiliyor. Tıp dünyası, gün geçtikçe bizi şaşırtmaya devam ediyor. Bugün geldiğimiz nokta ise inanılmaz.