YEŞİLÇAM’DA BİR ‘AFET-İ DEVRAN’DI: SON ARZUSU PLATONİK AŞKINI GÖRMEK OLDU
O Yeşilçam’ın siyah- beyaz dönemine damgasını v-uran yıldızlardan biriydi. Gösterişli fi-ziği, kabarık saçları, kendinden emin duruşu ile onlarca filmde rol aldı. Öyle ki kimi zaman bir günde üç tane filmin setinde çalışırdı. Herkes onu “afet-i devran Neriman’ olarak tanırdı.
Sonra ekranlar renklendi. Bu kez TV aracılığıyla evlere konuk olmaya başladı. Ekranın ilk yerli dizilerinden biri olan Aşk-ı Memnu dahil çok sayıda dizi için kamera karşısına geçti. Sonra h-astalandı ve tam 20 yıl önce, 24 Ekim 1999’da son nefesini verdi.
Hatice Kökçü adıyla dünyaya gelip Neriman Köksal adıyla hafızalarda yer eden ünlü oyuncuyu bir kez daha hatırlayalım istedik.
Gerçek adıyla Hatice Kökçü ya da sinemada tanındığı adıyla Neriman Köksal, 17 Mart 1928’de İstanbul’un Rami semtinde dünyaya geldi.
Çocukluğu Feriköy’de geçen ve erken yaşta babasını k-aybeden Köksal, 1949’da Metin Erksan’ın yönetmen abisi Çetin Karamanbey tarafından keşfedildi.
Köksal, Karamanbey’in Refik Halid Karay’ın “Çete” romanından aynı isimle uyarladığı filmdeki “Rus prensesi Nina” rolüyle 1950’de sinemaya adım attı.
Fazla he-yecanlandığı için çekimlerin yarısında seti bırakmak istese de ıs-rarlar üzerine devam eden Köksal, Türk sinemasının unutulmaz oyuncuları arasına girdi.
Neriman Köksal, sinemaya olan ilgisi ve bu alandaki şöhreti giderek artarken hayatını sinemaya adadı ve 400’e yakın filmde rol aldı.
Suat Derviş’in eserinden sinemaya uyarlanan 1959 yapımı “Fosforlu Cevriye” filminde büyük çıkış y-akalayan Köksal, “Afet-i Devran Neriman” ve “Fosforlu Cevriye” olarak anılmaya başladı.
Köksal, bir röportajında erkek gibi büyüdüğünü, her çantasında mutlaka bir tespih taşıdığını belirterek, kendisini “K-abadayı bir k-adınım” şeklinde tarif etti.
Verdiği demeçlerde tiyatrodan h-oşlanmadığını, gelen t-eklifleri de reddettiğini ifade eden Köksal, buna rağmen 1965-1966’da Sadri Alışık ve Hulusi Kentmen’le beraber sahneye çıktı.
Köksal, Zeki Müren sayesinde yaklaşık 10 yıl sahnelerde şarkı söylerken unutma ko-rkusuyla şarkı sözlerini zaman zaman avucunun içine yazdı.
İşinde çok dikkatli ve titiz çalışan, bir dönem günde ortalama 3 film için setten sete koşan oyuncu, katıldığı bir televizyon programında, rolleri, setleri veya elbiseleri hiç ka-rıştırmadığını söyleyerek, “İşimde çok dikkatliyimdir. Erken y-atarım, çok erken kalkarım. Akşamdan da nerede ne t-aktım, ne giydim hepsini yazarım.” dedi.
Neriman Köksal, “anne” rollerinin de aranan yüzü olurken yeğeni Mustafa Volkan Öylek ve eşi Seher’in 9 yaşındaki kızı Nazlı Buse Öylek’i 1999’da evlat edindi.
Aynı yıl y-akalandığı k-anserle bir sene boyunca mücadele eden Köksal, h-asta y-atağında son günlerinde yakın arkadaşlarına en çok, “Ayağa kalkamadığım ve oyunculuk yapamadığım için kendimi çok k-ötü hissediyorum.” sözlerini sarf etti.
T-edavi gördüğü İstanbul’daki Surp Agop Hastanesinde 24 Ekim 1999’da 71 yaşındayken hayatını kaybeden Köksal’ın ce-nazesi, Şişli Camisi’nde düzenlenen törenin ardından Zincirlikuyu M-ezarlığı’na d-efnedildi.
Neriman Köksal, yönetmen Nevzat Pesen ile y-aşadığı aşk ve Feridun Kete ile yaptığı e-vlilik dışında bilinmeyen aşk hikayeleri de vardı.
1999 yılında hastanede y-atarken son bir a-rzusu vardı. Yıllarca p-latonik bir biçimde a-şık olduğu İzzet Günay’ı görmek istiyordu. Haber İzzet Günay’a ulaştırıldı. Günay, eşinin de teşviki ile Köksal’ın yanına gitti..